Sanatın ve tasarımın tarihi etik (iyi) estetik (güzel) lojik (doğru) ve pragmatik (faydalı) eksenli biçimlendirme süreçlerini homojen kılmanın çabasını sergilemiştir. Sanatın olanakları zorlamak ve sınırlarını kendi belirlemek gibi temel anlayışının yanında; bilim sanat ve felsefenin bileşkesini zaman ve mekân dönütlerine göre karakterize etme güdüsünün gerekçeleri de önemsenmiştir. 21. Yüzyılın başında tüm dünyanın olduğu kadar ülkemizin de sanata bakışı görsel kültürün tüm kapsamları ile paralellik gösteren tasarımların uzay algısını dönüştürmesi mekan ve zamana ilişkin ölçütlerin sanat eseri kavramına ve kimliğine ilişkin yeni referansları daha fazla içermesi ile büyük ölçüde değişime uğramıştır/uğramak durumundadır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin hedefi kültürel ve sanatsal yeni içeriklere ve yönelimlere katkı sağlayabilecek yön verebilecek ve bakış açıları geliştirebilecek potansiyellerini ortaya çıkarmak kadar bu potansiyelleri ektin kılacak dinamikleri kapasitesi oranında performanslara yansıtabilmek olacaktır. Ülkemizin bölgemizin ve şehrimizin sanat ve kültür eksenli geçmişi ile gelecekçi perspektifleri birleştirmek ve yepyeni bir sanat-tasarım politikası belirleyip diğer yerel ve küresel hedeflerle örtüşük seçenekleri değerlendirmek amacını gütmektedir.
Ateşle toprağın temasını tarihin en anlamlı buluşlarından biri olarak bugüne kadar taşıyabilen ender sanat ve tasarım dallarından biri olarak seramik ve tüm devirlerin estetiğe zarafete ve sanatsallığa temel oluşturmuş cam sanatının Anadolu’nun birçok bölgesinde genele yayılan bir sektör kimliği ile de ilgi uyandırmaktadır. Her iki malzemenin geleneksel olduğu kadar çağdaş sanat ve tasarım olgusunun temel materyali olma hüviyeti ile sanat ve sanat eğitiminin odağında yer almaları önemsenmelidir.
Seramik; metal ve metal alaşımları dışında kalan tüm anorganik maddelerin oluşturduğu bileşimlerinin şekillendirilmesi dayanıklılık kazanana kadar pişirilmesi bilim ve teknolojisidir. İlk seramik üretimlerden günümüze değin seramik terminolojisi; üretim amaçları ve üretim yöntemlerinin çeşitliliği nedeniyle geniş bir alana yayılmakta el sanatları sanat bilim teknoloji alanlarında yer almaktadır. Seramik sanatı tarih öncesi çağlarda başlayan ilk üretimlerinden günümüze üretim yöntemleri üretim amaçları ve taşıdıkları kültür boyutu ile varlığını gelişerek sürdürmektedir. Bu gelişim süreci içerisinde evrensel ve lokal özellikleri de yapısında taşımıştır.
Cam inorganik sayılan hammaddelerin oluşturduğu karışımların yüksek sıcaklıklarda eritilerek oda sıcaklığında hızlı biçimde şekil verilerek soğutulan şeffaf kırılgan amorf (yarı düzenli) yapıda ileri teknoloji ürünüdür. Günümüzde cam hâlen binlerce yıl öncesinde olduğu gibi beceri gerektiren geleneksel el imalatı yöntemleri (üfleme yöntemi)ile üretilmektedir. Cam üretimi İstanbul Denizli Sinop Kütahya İzmir Antalya Eskişehir Konya’da gelişmiş ve gelişmekte olan cam sektöründe yetişmiş ara elaman ihtiyacı bulunmaktadır.
Seramik ve Cam Bölümü birbirlerine yakın atelye donanımları ile işlenebilme imkânına sahip olmakla birlikte her iki geleneksel malzemeye ilişkin yöntemlerin yeni yöntem ve uygulamaları destekleyecek teknolojiler sayesinde sanatsal biçimlendirmeler açısından farklılıklar içerebilmektedir. Dolayısıyla iki malzemenin hem ayrı ayrı hem de birlikte değerlendirilmesi söz konusudur.
Gelenekçi ve gelecekçi sanat ve tasarım süreçleri arasındaki ilgiden hareketle yerel ve küresel sanatsal ve dolayısıyla kültürel farkındalık yaratmak için yaratıcı potansiyellere sahip bireylerin gözlem yapabilme sorgulayabilme araştırma yapabilme çözümleyebilme ve devamında tasarlayabilme ve kurgulayabilme yetilerini özgünlük yenilik ve gelişimcilik ölçütleriyle birleştirebilecek yeterliklerini açığa çıkaran bir eğitim sürecinin sonunda birer seramik – cam sanatçısı olarak mezun etmek amacındadır. Özgün seramik ve cam sanatçılarının yanı sıra bu dallarda estetik ve teknik nitelikleri haiz endüstri için gerekli olan tasarımcılar da yetiştirmeyi öngörmektedir.
Seramik-Cam Bölümü’nde eğitim–öğretim sekiz (8) yarıyıl olarak hazırlanmıştır. İlk iki yarıyılı bütünüyle temel alan derslerine ayrılmıştır. Üçüncü yarıyıldan sekizinci yarıyıla kadar anasanat atelye derslerinin yanında ilişkili alan atelye dersleri konulmuştur. Sanat eğitimi sürecinde sanatsal ve kuramsal dersler arasında özellikle aşamalı gelişimsel (taksonomik) bir uyum gözetilmiştir. Teknoloji bilim ve sanat bileşkesinin felsefi temeli önemsenmiştir. Dersler arasındaki çeşitlilik ve aşamalılık bireyin/öğrencinin potansiyellerini ortaya çıkarabilecek kapasitenin geliştirilmesine dönük bakış açılarını ve metodolojileri destekler mahiyettedir. Sanatsal donatıların birer mesleki donatı olarak pratiklere ve dolayısıyla deneyimlere dönüşmesi için gerekli fiziki ortam ve stüdyo koşulları sağlanarak sanatsal formasyonun standardize edilmesi amaçlanmıştır. Seramik ve cam atelye uygulamalarının çeşitliliğini ve değişkenliğini dikkate alan alternatif yöntemlerin ve deneyimlerin teşvik edildiği araştırma süreçlerine ilişkin müfredat dinamikleri gözetilmiştir.
Yedinci ve sekizinci yarıyılda mezuniyet proje geliştirme ve proje gerçekleştirme çalışmaları ile bireyin/öğrencinin sanatsal anlayış ve üslup arayışlarının gelişimi ve mesleki deneyim kazandırılması hedeflenmektedir.
Bölüm programında yer alan dersler dışında seminerler ve konferanslar work-shoplar forum ve sergi etkinliklerine ilişkin programlamaların yanında alanında uzman kişi ve sanatçıların mesleki deneyim ve yapıtlarının paylaşılmasına ilişkin etkinliklerin yapılması öngörülmektedir.